Halep'te Bir Derviş
Tür: Absürt Komedi
Mekân: Halep, Suriye
Karakterler:
- Abdurrahman Türkoğlu: Dervish Oto Kiralama’nın sahibi, sürekli planlar yapan idealist ve absürt bir karakter.
- Kiraz: Suriyeli eleman, çakal ama iyi niyetli, iş bitirici.
- Halep Valisi: Türkiye’nin Suriye zaferinden sonra atanan, devlet desteklerini abartılı şekilde dağıtan ama biraz saf biri.
- Müşteri: Halep’in yerel halkından, birbirinden ilginç profiller.
1. Sahne: Halep Şubesi’nin Açılışı
(Şube açılışı yapılır. Üstte dev bir pankart: "Dervish Oto Kiralama: Halep’te Geleceğe Yolculuk!")
Abdurrahman: (mikrofondan halka sesleniyor)
"Değerli Halep halkı! 2030 yılına geldik. Artık oto kiralamak bir lüks değil, ihtiyaçtır. Biz buraya sadece araba kiralamaya değil, dostluk, kardeşlik ve tabii ki sıfır vergiye geldik!"
Kiraz: (kenardan bağırır)
"Patron, müşterilere çay verecek kadar paramız yok ama sen milletle kardeş oluyorsun!"
Abdurrahman: (ciddileşir)
"Kiraz, lafın gelişi diyoruz. Bir sus, yoksa seni tekrar Karaman’a yollarım!"
(Halk gülüşür. Halep Valisi mikrofonu alır.)
Halep Valisi:
"Türkiye'nin zaferi sonrası burası artık yatırım cenneti oldu. Vergi yok, elektrik neredeyse bedava, devlet desteği bol! Abdurrahman Bey’in vizyonuyla Halep şahlanacak!"
(Alkışlar.)
2. Sahne: İşlerin Yoluna Girmesi
(4 yıl sonra. Dervish Oto Kiralama’nın filosu büyümüş, ama ofis hâlâ dökülüyor.)
Abdurrahman:
"Kiraz, 20 araca ulaştık. Görüyor musun? Bizim hikayemiz bir başarı destanı!"
Kiraz:
"Abi, destan filan güzel ama arabaların yarısı benzinlikte, diğer yarısı da hurdalıkta."
Abdurrahman:
"Olabilir. Biz ruhu satıyoruz, ruhu!"
Kiraz:
"Abi, o ruh dediklerinden biri dün direksiyon başında uyuyakalmış. Duvardan geçiyordu az daha."
(İçeri müşteri girer, üzerinde "Halep’in Taksiciler Derneği Başkanı" yazılı bir yelek.)
Müşteri:
"Abdurrahman Bey, şu arabalarınızı biraz daha modernleştirseniz? Elektrikli araçları destekliyorsunuz ama şarj istasyonlarınız yok!"
Abdurrahman:
"Bakın beyefendi, burada mesele şarj değil, sabırdır. Sizin akıllı telefonlarınız bir saatte doluyor, bizim araçlar iki günde. Yavaş yavaş... Biz hayatın hızına değil, hikmetine odaklanıyoruz."
(Herkes şaşkınlıkla bakar.)
3. Sahne: Eleştiri ve Absürt Komedi
(Gece, Abdurrahman ve Kiraz çay içiyor.)
Kiraz:
"Abi, fark ettin mi? Türkiye’de herkes teknolojiyi övüyor ama hâlâ kağıt faturalarla uğraşıyor. Biz burada devlet desteği alıyoruz, ama adamlar fişi bile görmemiş!"
Abdurrahman:
"Kiraz, mesele sadece teknoloji değil. İnsanlar sürekli şikâyet ediyor. Türkiye Suriye’yi kurtardı, Halep’e yatırım getirdi, yine de kimse memnun değil."
Kiraz:
"Abi, doğru diyorsun. Ama şu Halep Valisi’nin bize verdiği destek biraz fazla, sanki yarın hepsini geri isteyecek gibi."
Abdurrahman:
"Olsun, biz bugün şükredelim. Yarın nasılsa başka bir destek gelir."
(Birden elektrikler kesilir. Karanlıkta kalırlar.)
Kiraz:
"Abi, ruh satıyorduk değil mi? Ruhun şarjı bitmiş galiba!"
Abdurrahman:
"Sessiz ol Kiraz, Halep’in ruhunu incitiyorsun!"
4. Sahne: Sonuç ve Mesaj
(Abdurrahman, sabah erkenden müşterilere konuşuyor.)
Abdurrahman:
"Sevgili Halep halkı, Dervish Oto Kiralama sizin için burada. Biz modernliği değil, sadeliği getirdik. Türkiye’nin Suriye zaferiyle birlikte kardeşlik bağlarımız güçlendi. Şimdi yola çıkın, ama ruhunuzla!"
(Kiraz araya girer.)
Kiraz:
"Abi, ruh dedin dedin ama bu halkın ruhu araba yerine eşek kiralamak istiyor galiba!"
(Herkes güler. Kamera uzaklaşır, arka planda “Yine mi Sen Halep” şarkısı çalar.)
SON
Bölüm 2: "Kiraz’ın Yeni Projesi"
1. Sahne: Kiraz’ın Girişimi
(Sabah erken saatler. Abdurrahman Türkoğlu şubede, hesap kitap yaparken Kiraz içeri dalar. Elinde bir dosya var, üzerinde "Kiralık Eşek Projesi" yazıyor.)
Kiraz:
"Abi, müthiş bir fikir buldum! Halep’te devrim yaratacak bir iş modeli!"
Abdurrahman:
"Ne oluyor Kiraz, sabah sabah? Yine saçma bir şey mi buldun? Geçen sefer drone’la simit taşımaya kalktın, bütün simitleri köpekler yedi!"
Kiraz:
"Bu başka abi! Bak, artık araç filomuz var, ama herkes araç kiralayamıyor. Benzin pahalı, yollar çukur dolu. Ama eşekler her yere gidiyor. Düşünsene: 'Dervish Kiralık Eşek'!"
(Abdurrahman dosyayı alır, inceler. Gözlerini kısar.)
Abdurrahman:
"Kiraz, sen gerçekten zekisin, ama bazen zekân yanlış yollara sapıyor. Eşek mi kiralayacağız? Biz moderniz, teknolojiyiz, gelecek vizyonuyuz!"
Kiraz:
"Abi, burada ruh satıyoruz diyorsun, işte eşek ruhun kendisi! Yavaş, sessiz, doğaya dost, sıfır karbon emisyonu. Elon Musk’ın bile aklına gelmemiştir!"
(Abdurrahman bir an düşünür. Tam reddedecekken dışarıdan eşek sesi gelir. İkisinin de kafası döner. Bir ışık yanar gibi olur.)
2. Sahne: Halep Valisi ile Görüşme
(Abdurrahman ve Kiraz, Halep Valisi’nin makamındadır. Kiraz projesini anlatırken heyecanlıdır.)
Kiraz:
"Sayın Valim, Halep’in altyapısını düşündük. Araç kiralama işine eşek filomuzu eklemeyi planlıyoruz. Hem geleneksel, hem çevreci, hem de ekonomik!"
Halep Valisi:
"Eşek mi? Ama bu Türkiye’nin zaferi sonrası modernleşen Halep’e yakışır mı?"
Kiraz:
"Sayın Valim, modernlik nedir? Teknoloji nedir? Eşek nedir? Bunlar hep göreceli şeyler."
(Vali şaşkın bir şekilde Abdurrahman’a bakar.)
Halep Valisi:
"Abdurrahman Bey, siz ne düşünüyorsunuz?"
Abdurrahman:
"Vali Bey, bakın, Dervish Oto Kiralama olarak biz her zaman yenilikçiyiz. Eşekler Halep’in kültürünün bir parçası. Bu proje, modernliği gelenekle birleştiriyor. Yani tam bize göre!"
Halep Valisi:
"Peki, destek veriyoruz. Ama bana bir eşek VIP modeli lazım. Altın semerli olsun!"
(Kiraz ve Abdurrahman birbirine bakar, gülmemek için kendilerini zor tutar.)
3. Sahne: İlk VIP Eşek Teslimatı
(Bir hafta sonra. Şube önünde Halep Valisi’ne altın semerli bir eşek teslim ediliyor. Halk toplanmış, merakla izliyor.)
Kiraz:
"Abi, bu eşek VIP model. Altın semer, deri yular, çift nal sistemi. Bir eşekten daha ne istenir ki?"
Abdurrahman:
"Kiraz, seni bazen anlamıyorum. Ama bu iş tutarsa seni Karaman’a geri göndermeyeceğim!"
(Vali eşeğin üzerine çıkar. Halk alkışlar.)
Halep Valisi:
"Halep’in yeni dönemi burada başlıyor! Artık sadece arabamız değil, vizyon eşeklerimiz de var!"
(Tam o sırada eşek hoplayıp zıplar, vali yere düşer. Herkes bir an susar, ardından kahkaha atmaya başlar.)
4. Sahne: Günümüz Eleştirisi
(Gece. Abdurrahman ve Kiraz yine çay içiyor. Kiraz keyifli, Abdurrahman düşünceli.)
Kiraz:
"Abi, VIP eşek işi tuttu! Bütün Halep konuşuyor. Bugün biri arayıp 'limuzin eşek' istedi!"
Abdurrahman:
"Kiraz, biz bu dünyada nereye gidiyoruz, farkında mısın? Türkiye, Suriye’yi kurtardı. Halep modernleşiyor. Ama biz hâlâ insanlara eşek kiralıyoruz. Bu halk neden ileri gitmiyor?"
Kiraz:
"Abi, mesele ileri gitmek değil. İnsanlar bazen çok ileri gitmek istemiyor. Bazen yavaşlamak lazım."
(Abdurrahman derin bir nefes alır.)
Abdurrahman:
"Belki de haklısın Kiraz. Ama yavaş gitmek başka, yerinde saymak başka. Biz vizyonuz, unutma!"
(Tam bu sırada elektrik yine kesilir. İkisi de karanlıkta kalır.)
Kiraz:
"Abi, Halep’in ruhu yine gitti galiba!"
Abdurrahman:
"Kiraz, sus ve çayını iç."
(Kamera uzaklaşır, Halep manzarası görülür. Arka planda ney sesi eşliğinde absürt bir melodi çalar.)
SON
Bölüm 3: "Konya’ya Dönüş"
1. Sahne: Abdurrahman’ın Konya’ya Dönüşü
(Konya Otogarı. Abdurrahman elinde küçük bir valizle iner. Çevredeki insanlar Abdurrahman’ı tanıyıp selam vermeye başlar.)
Komşu:
"Abdurrahman Bey! Ne oldu Halep işi? Döndünüz mü?"
Abdurrahman:
"Yok be komşu, dönmek yok! Halep’te işler yolunda. Ama Konya’da da bir iki vizyon işi yapalım dedik."
Komşu:
"Halep nasıl? Bizim gibi mi?"
Abdurrahman:
"Bizim gibi ama biraz farklı. Vergi yok, devlet destek veriyor, araç fiyatları uygun, yakıt ucuz... Bir de TL kullanıyorlar. Konya kadar kalabalık da değil. Vallahi cennet gibi yer!"
Komşu:
"Vay arkadaş, bizim buradaki otopark ücretleriyle karşılaştırınca insanın içi gidiyor."
(Abdurrahman hafif tebessüm eder, valiziyle uzaklaşır.)
2. Sahne: Dervish Oto Kiralama Konya Şubesi
(Konya’daki ofis. Kiraz uzaktan bağlanır, ekranda yüzü görünür. Ofiste birkaç müşteri vardır.)
Abdurrahman:
"Kiraz, Halep’te durumlar nasıl?"
Kiraz:
"Abi, işler tıkırında. Eşek filosunu genişletiyoruz, VIP modeller çok tuttu. Ama sen Türkiye’de işler nasıl gidiyor, onu söyle."
Abdurrahman:
"Türkiye’de işler sıkışık. Araç fiyatları uçmuş, yakıt desen ayrı bir dünya. Millet artık arabaya değil, bisiklete yatırım yapıyor."
Kiraz:
"Abi, o zaman millet buraya gelsin! Halep’in yolları geniş, fiyatlar uygun, vergi sıfır! Türkiye’den yatırımcı çağır, burada bir şube daha açalım."
Abdurrahman:
"Ben de onu planlıyorum zaten. Konya’daki yoğunluğu Halep’e dağıtmak şart oldu. Millet arabaları park edecek yer bulamıyor. Halep’te böyle dertler yok."
(Müşterilerden biri, konuşmayı duyup söze girer.)
Müşteri:
"Abdurrahman Bey, Halep’te yatırım yapabilir miyiz gerçekten? Bizim burada vergi belimizi büküyor."
Abdurrahman:
"Tabii ki yapabilirsiniz! Halep’te her şey TL, zaten bizim kültürümüzle uyumlu. Araç kiralama mı yapmak istiyorsunuz, eşek mi, ne isterseniz destek var!"
Müşteri:
"Valla bir düşüneyim. Burada 5 yılda yapamayacağımız işi orada 1 yılda yaparız herhalde."
(Abdurrahman, müşteriye samimi bir şekilde omuz atar.)
Abdurrahman:
"Düşünmek yok! Harekete geçeceksin. Unutma, Halep demek vizyon demek."
3. Sahne: Konyalı Arkadaşlarla Sohbet
(Akşam. Abdurrahman bir çay ocağında Konyalı arkadaşlarıyla oturuyor. Çaylar içiliyor, sohbet koyulaşıyor.)
Arkadaş 1:
"Abdurrahman, sen ciddi misin ya? Halep’te iş yapmak nasıl bir şey?"
Abdurrahman:
"Ciddi olmasam döner miydim? Halep cennet gibi bir yer. Orada TL kullanılıyor, vergiler sıfır, devlet destek üstüne destek veriyor. Araç fiyatları Türkiye’nin yarısı, yakıt da kelepir. Bir de millet öyle pek aceleci değil, her şey yavaş yavaş. Ruhunu dinlendiriyorsun."
Arkadaş 2:
"Abi, burada millet bırak yatırım yapmayı, sabah otobüse binecek parayı zor buluyor."
Abdurrahman:
"O yüzden diyorum ki: Konya’nın yoğunluğunu Halep’e dağıtalım. Halep’te yol var, yer var, destek var. Bizim buradaki kriz ortamında bir umut ışığı olur. Benim vizyonum bu!"
Arkadaş 1:
"Vizyon güzel de, Halep’e gidip yerleşmek kolay mı?"
Abdurrahman:
"Kolay mı? Şimdi Halep’e bir kere git, oranın kokusunu al. Sonra geri dönmek istemezsin. Biz oraya dostluk köprüleri kurmaya gittik. İster yatırım yap, ister yaşamaya git."
4. Sahne: Abdurrahman’ın Planı
(Gece. Abdurrahman, ofisinde oturmuş. Önünde bir Türkiye haritası ve Halep’e giden yolların işaretlendiği bir plan.)
Abdurrahman (kendi kendine):
"Türkiye’nin ekonomisi sıkıştı, herkes bir çıkış yolu arıyor. Bizim vizyonumuz sadece Konya’yı değil, Halep’i de geleceğin merkezi yapmak. Halep büyüdükçe, Türkiye’ye de faydası olur. Konyalılar için yeni bir kapı açmamız şart."
(Arkasında Kiraz’ın görüntülü araması belirir. Ekranda Kiraz’ın yüzü görünür.)
Kiraz:
"Abi, Halep için bir slogan buldum. Ne diyorsun: 'Dervish Kiralama: Geleceğe Yolculuk Halep’ten Başlar!'"
Abdurrahman:
"Kiraz, Halep zaten geleceğin kapısı. Biz bu sloganı biraz daha süsleriz. Ama önce şu eşeklere GPS takmayı unutma!"
(İkisi de güler. Kamera uzaklaşır, Konya’nın gece manzarası görünür. Arka planda ney sesiyle birlikte absürt bir melodi çalar.)
SON
Bölüm 4: "Halep’in Türkiye’ye Açılan Kapısı"
1. Sahne: Yatırımcılarla Toplantı
(Abdurrahman, Konya’nın lüks bir otelinde düzenlenen “Yeni Nesil Yatırım Fırsatları” adlı bir toplantıda konuşmacı olarak sahnedir. Salonda iş insanları ve yatırımcılar vardır.)
Abdurrahman:
"Değerli yatırımcılar, hepimiz biliyoruz ki Türkiye’de işler artık eski kolaylığında değil. Vergiler, yüksek maliyetler, yakıt fiyatları… Bunlar bizim hevesimizi kırıyor. Ama, benim size bir teklifim var: Gelin, bu yükü paylaşalım. Gelin, Halep’e yatırım yapalım!"
(Salonda mırıldanmalar başlar. Abdurrahman elindeki dosyayı masaya bırakır.)
Abdurrahman:
"Halep’te ne var? Vergi yok. Yakıt ucuz. Araç fiyatları yarı yarıya daha uygun. Üstelik TL kullanılıyor, yani döviz derdi de yok! Halep, Türkiye’nin yükünü hafifletmek için bir fırsat kapısı."
(Arka sıradan bir yatırımcı el kaldırır.)
Yatırımcı:
"Abdurrahman Bey, Halep’in güvenliği ne durumda? Malum, orası uzun yıllar sıkıntılıydı."
Abdurrahman:
"Efendim, Türkiye’nin zaferi sonrası Halep’te güvenlik tam anlamıyla sağlandı. Şehir yeniden inşa ediliyor. Türk firmaları, Türk kültürü orada güçlü bir şekilde hissediliyor. Artık Halep, hem yatırımcılar hem de girişimciler için bir cennet!"
(Salondan alkışlar yükselir. Bir başka yatırımcı söz alır.)
Yatırımcı 2:
"Peki, Halep’e yatırım yaparsak, oradan Türkiye’ye nasıl bir dönüş beklemeliyiz?"
Abdurrahman:
"Bakın, Halep’teki yatırımlarınız hem Türkiye’nin ekonomik yükünü hafifletecek hem de size ciddi kazançlar sağlayacak. Halep’te kazanacaksınız, Türkiye’de büyüyeceksiniz. Bu bir kazan-kazan projesi."
(Alkışlar daha da yoğunlaşır. Kamera, Abdurrahman’ın yüzündeki kendinden emin ifadeyi gösterir.)
2. Sahne: Eski Arkadaşlarla Sohbet
(Toplantı sonrası Abdurrahman, Konya’daki bir parkta eski arkadaşlarıyla oturuyor.)
Arkadaş 1:
"Abdurrahman, helal olsun sana. Halep’te iş kurdun, şimdi milletin ufkunu açıyorsun. Ama bu iş gerçekten uzun vadeli mi?"
Abdurrahman:
"Kardeşim, Halep uzun vadeden öte, geleceğin kendisi. Bugün burada bir araç almak için krediye giriyorsun, Halep’te iki araç fiyatına bir filo kurarsın. Orası Türkiye’nin yoğunluğunu kaldıracak bir denge noktası."
Arkadaş 2:
"Yani diyorsun ki, Halep sadece Suriye’nin değil, Türkiye’nin de kapısı."
Abdurrahman:
"Aynen öyle! Orası bizim kültürümüzle yoğrulmuş. Hem iş yapıyorsun, hem de kardeşlik kuruyorsun. Üstelik vergi yok, destek bol."
Arkadaş 1:
"Vergi deyince gözümüz doluyor. Vallahi Halep’i ciddi ciddi düşünmeye başladım."
Abdurrahman:
"Bakın, ben orada Dervish Kiralama’yı büyüttüm. Şimdi eşeklerimiz bile VIP oldu! Siz neden yapamayasınız? Her şey plan, vizyon meselesi."
(Arkadaşlar gülüşür.)
3. Sahne: Halep’i Tanıtan Belgesel Çekimi
*(Abdurrahman, Konya’daki ofisinde bir belgesel ekibiyle konuşmaktadır. Belgeselin adı: “Halep: Geleceğin Kapısı”.)
Yönetmen:
"Abdurrahman Bey, Halep’i nasıl tanıtmak istersiniz? Görseller mi daha ön planda olsun, yoksa kültürel detaylar mı?"
Abdurrahman:
"Bakın, Halep’in tanıtımı sadece yollarını veya binalarını göstermekle olmaz. Oranın ruhunu yansıtmalıyız. İnsanların dostluğunu, kültürünü, o sıcaklığı anlatmalıyız. Ve tabii ki eşeklerimizi!"
Yönetmen:
"Eşek mi?"
Abdurrahman:
"Tabii ki eşekler! Halep’in en büyük vizyon projesi. VIP eşeklerimizle yolları aştık. Modernliği gelenekle birleştirdik. Bu, Halep’in ruhudur!"
(Yönetmen şaşkın bir şekilde başını sallar. Kamera, Abdurrahman’ın coşkulu ifadesine odaklanır.)
4. Sahne: Halep ve Konya’yı Birleştiren Plan
(Abdurrahman gece ofisinde oturmuş, Halep ve Konya arasında bir ticaret hattı kurmayı planlamaktadır. Haritada iki şehri birleştiren oklar çizer.)
Abdurrahman (kendi kendine):
"Halep ve Konya… Birbirine kardeş iki şehir. Buradaki yoğunluğu Halep’e dağıtabilirsek, herkes rahat bir nefes alır. Hem Türkiye kazanır, hem Halep. İşte vizyon budur!"
(Kiraz, yine görüntülü aramayla ekrana çıkar.)
Kiraz:
"Abi, planları hazırladın mı? Halep’te millet seni bekliyor. VIP eşekler artık yetmiyor, halk kamyon kiralamaya başladı!"
Abdurrahman:
"Kiraz, vizyon işi aceleye gelmez. Kamyonlar da olur, uçaklar da! Yeter ki biz bu kardeşliği büyütelim."
(Abdurrahman, haritaya bakar ve derin bir nefes alır. Kamera uzaklaşır, Halep ve Konya manzaralarını gösterir. Arka planda ney sesiyle karışık modern bir melodi duyulur.)
SON
Bölüm 5: "Halep-Konya Vizyon Hattı"
1. Sahne: Halep-Konya Ticaret Fikri
(Abdurrahman, Konya Ticaret Odası’nda yatırımcılarla yeni bir proje için toplantı yapmaktadır. Arkasında büyük bir ekran, üzerinde "Halep-Konya Vizyon Hattı" yazmaktadır.)
Abdurrahman:
"Değerli dostlar, Halep ve Konya arasındaki bağları güçlendirmek için yeni bir projeye imza atıyoruz: 'Vizyon Hattı'. Bu sadece bir ticaret projesi değil, aynı zamanda iki kültürü birleştiren bir dostluk köprüsü!"
(Ekranda Halep’ten Konya’ya uzanan bir lojistik hattı görselleştirilir. Bu hattın üzerinde araçlar, kamyonlar ve hatta VIP eşekler hareket etmektedir.)
Yatırımcı 1:
"Peki, Abdurrahman Bey, bu hattın ekonomik avantajları neler? Bizi ikna edecek somut şeyler söyleyin."
Abdurrahman:
"Bakın, Halep’te üretilen ürünler vergisiz. Türkiye’ye taşınması çok daha uygun maliyetlerle oluyor. Bu, gıda, tekstil, inşaat malzemeleri gibi sektörlerde büyük fırsatlar demek. Halep’te düşük maliyetle üretip, Türkiye’de yüksek kâr elde edeceksiniz!"
Yatırımcı 2:
"Ya taşımacılık? Orası nasıl olacak?"
Abdurrahman:
"Halep-Konya hattında özel lojistik araçlar kullanacağız. İhtiyaca göre kamyonlar, minibüsler ve hatta... VIP eşeklerimiz var. Dağlık alanlarda eşekler hâlâ kraldır!"
(Salonda hafif gülüşmeler yükselir.)
Yatırımcı 3:
"Abdurrahman Bey, bu kadar ilginç bir vizyon gerçekten dikkatimizi çekti. Bize daha fazla detay verir misiniz?"
Abdurrahman:
"Tabii ki! Halep, Türk lirasıyla ticaret yapıyor. Vergi yok. Ucuz iş gücü var. Devlet desteği sonsuz. Şimdi siz düşünün, böyle bir fırsatı kaçırır mısınız?"
(Salondan alkışlar yükselir. Kamera Abdurrahman’ın yüzündeki zafer gülümsemesine odaklanır.)
2. Sahne: Yeni Şube Açılışı İçin Halep’e Dönüş
(Abdurrahman, Konya’daki hazırlıklarını tamamladıktan sonra yeniden Halep’e döner. Halep’teki şubesi genişlemiş, büyük bir açılış yapılmaktadır.)
Kiraz:
"Abi, hoş geldin! VIP eşeklerden sonra kamyon işi de patladı. Şubeye sığamaz olduk!"
Abdurrahman:
"Kiraz, bak ne dedim sana? Vizyon işi aceleye gelmez. Şimdi sırada ne var?"
Kiraz:
"Abi, sırada Halep-Konya hattı için ilk sevkiyat var. 10 ton inşaat malzemesi, 5 ton tekstil ürünü ve bir grup VIP eşek yola çıkacak."
(İkisi de güler. Kamera, büyük bir Türk bayrağıyla süslenmiş kamyonları gösterir. Halk alkışlarla eşlik eder.)
3. Sahne: Halep-Konya Hattının Açılışı
(Halep’te, büyük bir törenle ticaret hattının açılışı yapılmaktadır. Sahneye Halep Valisi ve Abdurrahman birlikte çıkar.)
Halep Valisi:
"Abdurrahman Bey, sizin vizyonunuz sayesinde Halep ve Konya artık birbirine daha da yakın. Bu hattın, iki şehir arasındaki ekonomik ve kültürel bağları güçlendireceğine inanıyorum."
Abdurrahman:
"Sayın Valim, bu sadece bir başlangıç. Halep’in fırsatlarını Türkiye’ye anlatacağız. Kardeşliğimizi ticaretle taçlandıracağız."
(Kurdele kesilir. Kamyonlar konvoy halinde yola çıkar, halk alkışlarla eşlik eder.)
4. Sahne: Türkiye’deki Yankılar
(Konya’da bir televizyon programında, "Halep-Konya Ticaret Hattı" projesi tartışılmaktadır. Konuklar arasında Abdurrahman da vardır.)
Sunucu:
"Abdurrahman Bey, Halep-Konya hattı Türkiye’de büyük bir yankı uyandırdı. İnsanlar hem ekonomik avantajları hem de bu projedeki mizahi tarafları konuşuyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?"
Abdurrahman:
"Bakın, bu proje sadece bir ticaret hattı değil, aynı zamanda bir vizyon meselesi. Halep’te eşeklerle başladık, şimdi kamyonlarla devam ediyoruz. Buradan genç girişimcilere sesleniyorum: Hayal edin, çalışın, kazanın!"
Konuk:
"Peki, bu kadar farklı bir projeyi nasıl geliştirdiniz? Özellikle VIP eşeklerle başlayan hikâye hâlâ çok konuşuluyor."
Abdurrahman:
"Efendim, mesele sadece eşek veya kamyon değil. Mesele, fırsatları görüp değerlendirmek. Halep’te vergi yok, yakıt ucuz, TL var. Bunları Türkiye’ye doğru şekilde anlattığınızda herkes kazanır."
5. Sahne: Abdurrahman’ın Gelecek Planları
(Gece. Abdurrahman, Halep şubesinin balkonunda oturmuş, çayını yudumlarken Kiraz’la konuşur.)
Kiraz:
"Abi, bu Halep-Konya hattı tutacak gibi. Ama sırada ne var?"
Abdurrahman:
"Kiraz, sırada daha büyük şeyler var. Halep’ten sonra Şam’a gideceğiz. Oradan da Beyrut’a. Hatta belki Avrupa’ya kadar uzanırız. Dervish Kiralama, sadece bir araç kiralama şirketi değil, bir vizyon projesi olacak."
Kiraz:
"Abi, VIP eşeklerle Avrupa mı? Hadi bakalım, bunu da görürsek tam olur."
Abdurrahman:
"Kiraz, ne demiştik? Hayal etmek bedava, ama vizyon parayla değil, ruhla yapılır!"
(Kamera uzaklaşır, Halep’in gece manzarası görülür. Arka planda ney sesiyle modern bir elektronik müzik duyulur.)
SON