Toprak Ana
Toprak Ana, Cengiz Aytmatov'un insanın doğa, toprak ve insan ilişkisini derinlemesine işlediği bir eser. Bunu Abdurrahman Türkoğlu tarzında bir senaryoya dönüştürmek için şu adımları izleyebiliriz:
-
Mekan ve Zaman Tasarımı:
- Mekan: Hikâye Konya’nın kırsalında, eski bir köyde geçebilir. Taş evler, sonsuz bozkır ve meşe ağaçları ile çevrili bir köy.
- Zaman: Selçuklu sonrası Osmanlı'nın geçiş döneminde, çiftçi bir ailenin hayatta kalma mücadelesi üzerinden işlenebilir.
-
Ana Karakterler:
- Toprak Ana (orijinalde Tolgonay): Kadın kahraman, Anadolu’nun bereket sembolü gibi. Fedakâr, çalışkan ve evlatlarına düşkün.
- Sadık Bey: Toprak Ana'nın kocası, toprakla özdeşleşmiş bir çiftçi.
- Yusuf ve Emine: Toprak Ana’nın genç oğulları. Toprağı işlemek için idealleri olan, ancak savaş yüzünden köyden ayrılmak zorunda kalan karakterler.
- Abdurrahman: Hikayede derviş veya bilge bir karakter. Toprak Ana’ya yol gösterir, bilgelik ve sabır dersleri verir.
-
Konflikt ve Çatışmalar:
- Köyde kuraklık baş gösterir ve halk arasında toprakla bağ kopma noktasına gelir.
- Yusuf ve Emine, köylerini kurtarmak için savaşmaya veya yeni bir yöntem aramaya çıkarlar. Ancak yolları ayrılır, biri toprağı terk etmeyi seçerken diğeri toprağa bağlı kalır.
- Toprak Ana’nın acısı, oğullarının savaşta veya başka zorluklarla kaybolmalarıdır. Ancak bu kaybı toprakla olan bağıyla aşmaya çalışır.
-
Metaforik Ögeler:
- Toprak: Anavatan ve ana rahmi olarak sembolize edilir. Karakterlerin psikolojik ve manevi yolculukları toprağın döngüsüyle paralel ilerler.
- Derviş Abdurrahman: Toprak Ana’ya sabır, şükür ve hikmet yollarını anlatan figürdür. Doğanın insan üzerindeki etkilerini tasavvufî bir dille açıklar.
-
Senaryo Yapısı:
- Açılış Sahnesi: Konya’nın taş bir köyünde şafak vakti, Toprak Ana’nın bir dua ile sabahı karşılaması. Çocuklarının savaş için hazırlık yaptığı bir sahne.
- Gelişme: Kuraklık, ekonomik zorluklar, savaşın köydeki etkisi. Toprak Ana’nın aile bireylerini kaybetmesi.
- Doruk Nokta: Toprak Ana’nın toprağa sarıldığı, ağladığı sahnede derviş Abdurrahman ona “Toprak seni terk etmez; sabret” der.
- Sonuç: Bir süre sonra yağmur yağar. Yeni bir tohum ekilir, genç bir çocuk (torunu) geleceğin umudu olarak köye döner.
-
Dil ve Üslup:
- Anadolu Türkçesi ve yerel deyimlerle süslenmiş diyaloglar.
- Abdurrahman Türkoğlu tarzında tasavvufî ifadeler ve ağır bir lirizm.,
Başlık: Ana ve Toprak
Tür: Kısa Film
Süre: 10-15 dakika
Mekan: Konya’nın bozkırları, terkedilmiş bir köy, köydeki eski bir değirmen.
Zaman: Cumhuriyetin ilk yılları.
Sahneler
1. Sahne: Açılış (Sabahın Sessizliği)
-
Görüntü: Bozkırın sessizliği. Rüzgarın hafifçe savurduğu samanlar. Kameramız geniş açıyla Konya'nın taş evlerini ve kurumuş tarlaları gösterir.
-
Ses: Dış sesle Toprak Ana’nın duası:
- "Toprağım, beni duy. Ben seni bırakmadım, sen de beni bırakma. Yağmurunla can ver, güneşinle doyur."
-
Karakter: Toprak Ana (60’larında, elleri nasırlı, yüzünde derin çizgiler). Bir avuç toprağı eline alıp koklar.
-
Kamerada onun gözlerindeki umut ve hüzün birleşir.
2. Sahne: Derviş ile Karşılaşma
- Toprak Ana, köyün terk edilmiş değirmenine gider. Eski bir taş değirmen; içinde Derviş Abdurrahman’ı (uzun sakallı, ince yapılı, 50’lerinde bir adam) görür.
- Diyalog:
- Toprak Ana: "Köyümüzün suyu çekildi derviş. Toprak bize küstü."
- Derviş Abdurrahman: "Toprak küsmez Ana, insan küser. Toprağa dönersen, o seni yine bağrına basar."
- Toprak Ana: "Ne yapacağım? Tohum ekemem, yağmur yok!"
- Derviş Abdurrahman: "Önce yüreğine yağmur yağdıracaksın."
- Derviş, ona bir kese içinde eski bir buğday tohumu verir.
3. Sahne: Toprakla Buluşma
- Toprak Ana, elindeki tohumu alır ve kurumuş tarlanın ortasına gider. Ellerini açıp dua eder.
- Hareket: Toprağı elleriyle kazmaya başlar. Çatlamış toprak serttir, ama o durmaz. Çevrede rüzgar hızlanır, kara bulutlar belirir.
4. Sahne: Yağmur ve Umut
- Gök gürler. İlk yağmur damlası Toprak Ana’nın yüzüne düşer. O anda kahkaha ile ağlamaya başlar. Ellerindeki tohumları toprağa bırakır.
- Görüntü: Yağmur hızlanır, toprak suyu emer. Toprak Ana yere kapanır, elleriyle toprağı okşar.
5. Sahne: Final (Yeni Hayat)
- Aradan birkaç ay geçer.
- Görüntü: Çekim geniş açılıdır. Eskiden çatlamış olan tarlalar şimdi yemyeşil olmuştur.
- Toprak Ana, tarlanın ortasında, yeşil başaklar arasında yürür. Yanında torunu (8 yaşlarında bir kız çocuğu) vardır.
- Çocuk sorar:
- Çocuk: "Babam neden gitti, ana?"
- Toprak Ana: "Gitti, ama toprak burada. Toprak bizi bırakmaz. Sen, toprakla büyüyeceksin yavrum."
- Kamera uzaklaşır. Anne ve torun, tarlanın ortasında bir noktaya dönüşür.
Son Yazı:
"Toprak, insanın anasıdır. Ona nasıl davranırsan, seni öyle büyütür."
- Ses: Hafif ney ezgisi ve rüzgar sesi.
2. Sahne: Derviş ile Karşılaşma
Diyalog:
-
Toprak Ana: "Köyümüzün suyu çekildi derviş. Toprak bize küstü."
- Farsça: "آب دهکدهمان خشک شده است، درویش. زمین از ما قهر کرده است."
- Transkripsiyon: Āb-e dehkade-mān khoshk shode ast, dervish. Zamin az mā qahr karde ast.
-
Derviş Abdurrahman: "Toprak küsmez Ana, insan küser. Toprağa dönersen, o seni yine bağrına basar."
- Farsça: "زمین قهر نمیکند، مادر. انسان قهر میکند. اگر به زمین بازگردی، او تو را دوباره در آغوش میگیرد."
- Transkripsiyon: Zamin qahr nemikonad, mādar. Ensān qahr mikonad. Agar be zamin bāzgardī, ū to rā dobāre dar āghoosh migirad.
-
Toprak Ana: "Ne yapacağım? Tohum ekemem, yağmur yok!"
- Farsça: "چه کنم؟ نمیتوانم بذر بکارم، باران نیست!"
- Transkripsiyon: Che konam? Nemitavānam bazr bekāram, bārān nist!
-
Derviş Abdurrahman: "Önce yüreğine yağmur yağdıracaksın."
- Farsça: "اول باید باران را در قلبت ببارانی."
- Transkripsiyon: Avval bāyad bārān rā dar qalbet bebārānī.
4. Sahne: Yağmur ve Umut
Diyalog:
- Toprak Ana: "Yağmur! Toprağım, duy beni! Sana can veren geri döndü."
- Farsça: "باران! زمینم، صدایم را بشنو! کسی که به تو جان میدهد بازگشته است."
- Transkripsiyon: Bārān! Zaminam, sedāyam rā beshnav! Kasi ke be to jān midahad bāzgasht ast.
5. Sahne: Final (Yeni Hayat)
Diyalog:
-
Çocuk: "Babam neden gitti, ana?"
- Farsça: "مادر، چرا پدرم رفت؟"
- Transkripsiyon: Mādar, charā pedaram raft?
-
Toprak Ana: "Gitti, ama toprak burada. Toprak bizi bırakmaz. Sen, toprakla büyüyeceksin yavrum."
- Farsça: "او رفت، اما زمین اینجاست. زمین ما را ترک نمیکند. تو با زمین بزرگ خواهی شد، عزیزم."
- Transkripsiyon: Ū raft, ammā zamin injāst. Zamin mā rā tark nemikonad. To bā zamin bozorg khāhī shod, azizam.